Çukurören Köyü’nde Yetiştirilen Acı Kırmızı Biberler Duvar ve Balkonlarda Kurutuluyor
Bilecik merkeze bağlı Çukurören köyünde yetiştirilen ve 3 yıl evvel coğrafik işaret olarak tescil edilen acı kırmızı biber, duvar ve balkonlarda kurutuluyor.
Merkeze 10 kilometre uzaklıktaki köyde, yaklaşık 160 yıl evvel Türkiye’ye gelen göçmenlerin yanlarında getirdiği cet tohumlarıyla başlayan üretim devam ediyor.
İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün düzgün tarım uygulamaları kapsamında yetiştirilen “Çukurören biberi”, hasadın akabinde kurutma süreci için bayanlar tarafından itinayla iplere diziliyor.
Hemen çabucak her meskenin balkonuna, duvarına, çatısına asılarak kurutulan ve adeta köyü kırmızıya boyayan biberin oluşturduğu manzara dikkati çekiyor.
Türk Patent ve Marka Kurumunca 2020 yılında coğrafik işaret olarak tescillenen biberler, kurutulup öğütüldükten sonra yüklü Ege Bölgesi ve İstanbul başta olmak üzere birçok kente gönderiliyor.
Köyde 35 çiftçi tarafından 200 dekar alanda yetiştirilen biberde bu yıl yaklaşık 500 ton rekolte bekleniyor.
Çukurören Köyü Muhtarı Muhittin Dündar, AA muhabirine, biberin genetik özelliğinin bozulmadığını, aroması farklı bir eser olduğunu söyledi.
Bu biberin kalitesinin yetiştiği toprak ve sudan geldiğini belirten Dündar, şunları söz etti:
“Biber dönemimiz başladı ve randımandan mutluyuz. Mart ayından bu yana biberin bu hale gelmesi için gayret gösteriyoruz. Yerde kızarmışları topluyoruz ve konutlarda tek tek iplere diziyoruz. Daha sonra her meskenin balkonuna, duvarına ve çatısına asarak, kurutuyoruz ve pazara çıkartıyoruz. Ege Bölgesi’nde bilhassa İzmir olmak üzere Türkiye’nin pek çok kentine gönderiyoruz. Yani pazarlamasını da kendimiz yapıyoruz, pazarlamada dert yaşamıyoruz. 160 yıldır cet tohumundan üretiyoruz ve hiç değiştirmedik. Yemeğin lezzetini değiştirmiyor. Mesela bir acı biberi yersin, yemeğin lezzetini anlayamazsın. Bu biberi yediğin vakit yemeğin lezzetini de alırsın. O yüzden çok tercih ediliyor. Hiçbir katkı hususu yok.”
Dündar, her yıl kurutma sürecinin başlamasıyla Çukurören’i görüntülemek isteyen profesyonel ve amatör fotoğrafçıların köye geldiğini de kelamlarına ekledi.
Kuru fasulye ve ızgara yemeklere farklı bir lezzet katıyor
Üreticilerden 63 yaşındaki Halil İbrahim Coşkun da babadan, dededen gelen biber üretimini devam ettirdiklerini lisana getirdi.
“Biber yiyelim, geç kalmayalım, genç kalalım” sloganıyla eseri pazarladığını kaydeden Coşkun, “Dinç ve hareketli olmamın sebebi biberimiz. 17 yaşından bu yana üretimini ve pazarlamasını yapıyorum. Köyde üretip, kentte pazarlıyoruz. Evvelce sırtımızda gezdirerek satıyorduk, artık toplumsal medya ve ulaşım yoluyla götürüp toptancılara teslim ediyoruz.” dedi.
Coşkun, Çukurören biberinin bilhassa kuru fasulyeye katıldığında başka bir lezzet verdiğini, ızgarada pişirilen yemeklerde de tercih edildiğini söyledi.
